ESKİŞEHİR VE PROJE HAKKINDA
Eskişehir Termal Ote l’in bu arazi içinde projelendirilmesi bir tesadüf değildir. Otel arazinin yer hatlarına uygun yerleştirilmiştir. Arazinin jeotermal kaynaklarından maksimum seviyede yararlanmak adına Spa bölümü toprağa gömülü şekilde tasarlanmıştır. K entin sembolü, Porsuk Nehri ve kentte çok bol bulunan lületaşıdır. Eskişehir’in çok sayıdaki önceki devletlerden dolayı katmanlı zengin bir geçmişi vardır. Bunlar arasında Hititler, Frigya, İskender İmparatorluğu, Bizans, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu sayılabilir. Özellikle bakir tarihi dokusu sayesinde Odunpazarı bölgesinin büyük bir turizm potansiyeli bulunmaktadır. Proje, Eskişehir’in sıcak su kaynaklarından büyük ölçüde etkilenmiş ve ilham almıştır. Yıllar yılı, orada yaşayanlar sıcak suyun iyileştirici özellikleri olduğuna ve bir süre suda kalan herkesin sağlığını daha iyiye götüreceğine inanmışlar ve bu, yerel ve yabancı ziyaretçilerin bölgeye olan dikkatinde bir artışa yol açmıştır. Turizm potansiyelindeki bu süratli artış, Türk ve yabancı turistler için bir lüks konaklama yeri gereğine işaret etmiştir. Proje, Odunpazarı’nın yerelden beslenen mimarisinin ve var olan tarihi dokusunun modern bir yorumudur. Alan planı, araziye verilen hasarın indirgenmesi için mevcut ağaçların konumları titizlikle dikkate alındıktan sonra oluşturuldu. Komplekste ortada bir kaplıca ve wellness merkezi ve çevresinde konaklama birimleri bulunmaktadır. Ayrıca, bir otel, düğün salonu ve yamaçtaki çam ormanında misafir bungalovları vardır. Jeotermal su kaynağına son derece yakın olduğundan, proje alanı mükemmel bir kaplıca konumu oluşturmaktadır. Kaplıca ve wellness merkezi, arazinin jeotermal özelliklerinden yararlanılması için toprağa gömülüdür. Yer altı yapısının çatısında havuzlar, havuz başı ve güneşlenme terası bulunmaktadır. Havuzlara konulan kubbeler, doğal gün ışığının içeri girmesine izin verecek çatı ışıkları görevini yapmaktadır. Kaplıcaya sızan ışık, bir kubbe altında geleneksel bir hamam yanılsaması yaratmaktadır. Tatil kompleksi, binanın çekirdeği ve merkezini oluşturan kaplıca etrafında yapılanmıştır. Eskişehir kaplıca ve termal otelinin burada konumlanmış olması bir tesadüf değildir: Eskişehir Kaplıca & Termal Oteli fikri, bu doğal kaynağın kaplıca olarak kullanılması amacından doğmuştur. Kaplıca, alanın jeotermal özelliklerinden yararlanılarak, toprak ile eşleştirilmiştir. Otel, doğal topoğrafyayı izleyerek katmanlanmış olup; tüm otel misafirlerinin kolayca erişebilmesi için kaplıca etrafında dönmektedir. Düğün salonu, otelden ayrı bir işlev olarak tasarlanmıştır. Proje, rüzgâr ve güneş enerjisinden yararlanarak sürdürülebilir tasarım ögelerine değinmektedir. Jeotermal enerji sadece kaplıcalarda değil, bir jeotermal ısı pompalama sistemi sayesinde soğuk mevsimler boyunca hacmin ısıtılmasında da kullanılmaktadır. Mülk; “Azalt, Yeniden Kullan, Dönüştür.” şeklindeki temel atık azaltma kavramını kucaklamaktadır. Kompleksin her yerinde kartonlar, plastik şişeler, cam şişeler, çelik ve alüminyum kaplar, ofis kağıtları, gazeteler, floresan lambalar, mutfak yağları, toner kartuşlar, piller, paletler ve sandıklar dahil, her türlü dönüştürülebilirler toplanmaktadır.