SAĞLIK YAPILARINDA DOĞAL TAŞ

Doğal taş, mimarlıkta hem estetik hem de dayanıklılık açısından değerli bir malzeme olarak öne çıkıyor. Sağlık yapılarında kullanımı, hijyen standartlarına uygunluğu, uzun ömürlü yapısı ve estetik katkılarıyla dikkat çekiyor. Kolay temizlenebilir yüzeyleri, dayanıklılığı ve uzun ömrü sayesinde taş, sağlık komplekslerinde oldukça önemli bir yere sahip. Tasarımcılar için sürdürülebilirlik açısından taş kullanımı sağlık yapılarında tercih edilen diğer sentetik malzemelere göre daha çevre dostu bir seçenek olarak görülüyor. Temizlik, dayanıklılık, hijyen, çevresel sürdürülebilirlik, fonksiyon ve estetik açısından sunduğu avantajlarla doğal taş kullanılan farklı sağlık komplekslerini sizler için derledik.

SAMS YAŞLI BAKIM MERKEZİ

Lacroix Chessex tasarımı SAMS, yaşlı sakinlerini kısa bir süreliğine ağırlayan sağlık ve sosyal hizmetlerin entegre edildiği bir yaklaşıma sahip. İsviçre’de Morgens tepelerinde bulunan, SILO Vakfı’na ait yeni bina, pratisyen hekimler için de çeşitli hizmetler sunan bir kompleks olarak tasarlanmış. Mimari proje, araziye uyum sağlamayı ve yaşlı misafirlerinin ihtiyaçlarına yanıt vermeyi amaçlıyor. Tasarım, her biri avlu etrafında düzenlenmiş iki ana binadan oluşuyor. Zamansız olarak tasarlanan ve alışılmış sağlık yapılarının çok ötesine geçen bir konukseverlik hizmeti sağlayan yapıda ahşap, beton ve doğal taş kullanılmış. Yapı mimari anlamda belli bir arkaizmle tasarlanmış gibi görünse de, yerel mirastan gelen temaları çağdaş bakış açısıyla yeniden değerlendiriyor. Bu yaklaşım nostalji hissinin yanı sıra projeyi inşa edildiği kültürel bağlamdan daha geniş bir zamansallığa sıkıca bağlıyor.

Mimari Tasarım: Lacroix Chessex

Tamamlanma Tarihi: 2020

Toplam İnşaat Alanı: 2450m²

Proje Yeri: İsviçre

Fotoğraflar: Olivier di Giambattista

VILLENEUVE-SAINT GEORGES HASTANESİ

Michél Remon tasarımı bina, Orly Havaalanı’ndan, Nationale 6 yolundan ve Paris-Limoges Tren Hattı’ndan görülebilen güven verici bir profile sunuyor, Yerres ve Seine kıyılarının üzerinde yükselen alışılmadık bir banliyö manzarasına hükmediyor. Hastane, eğimli bir alanda konumlandırılmış, tabanı ve üst yapısı ile büyük bir mimari bütünlüğe sahip. Mevcuttaki yapıya ek olarak kadın ve çocuk bölümü için yeni binanın eklenmesi sonrası tüm hastanenin dokusu yeniden tanımlanmış. Yapıya bir bütün olarak bakıldığında, cephesinde güçlü bir çizgi vurgulanıyor. Bu çizgi yapıya tasarım bütünlüğü kazandırırken, tüm yapı için bir referans işlevi görüyor. Hastanenin siluetini oluşturan yeni eklenen bölümün cephesi, dev bir kıvrım gibi davranarak binanın mevcut cephe karakterini yumuşatıyor. Yeni yapıyla beraber hastanenin imajı yeniden oluşturulmuş ve geometrik olarak yeniden tasarlanmış. Yapının tasarımında taş, çelik ve beton kullanımına ağırlık verilmiş.

Mimari Tasarım: Atelier d’architecture, Michél Remon

Tamamlanma Tarihi: 2012

Proje Yeri: Fransa

Fotoğraflar: Mathieu Ducros

LUZ-SAÚDE VILA REAL HASTANESİ

OPENBOOK Architecture tasarımı Hospital da Luz – Vila Real projesi, Vila Real’in tarihi merkezindeki mevcut binanın rehabilitasyonu ve bir hastane birimine uyarlanmasını amaçlıyor. Bina, Vila Real katedrali ve Alto Duoro Vinhateiro koruma alanında bulunuyor. Yapı, aynı zamanda bölgenin tarihi merkezinin ayrıntılı planı tarafından yönetilen müdahale alanının da bir parçası. Mevcut bina, hacim ve cepheyi karakterize eden unsurlar açısından çok yalın bir tasarıma sahip. Açıklıklar veya balkonlar gibi ana bölümlerin yeniden güçlendirilmesi veya değerlenmesi için net bir tasarım hazırlanmış. Binanın yan alanında önceden var olan tüm bölümler yıkılmış ve mevcut binanın yeniden kullanımına uygun yükselti ve hacimler dikkatlice hazırlanarak yeni bir form tasarlanmış. Yeni formda, cepheleri karakterize eden açıklıklar sarı granit ile kaplanmış. Yapıda kullanılan taş işçiliği binayı insan ölçeğine taşıyarak kullanıcının hastane deneyimi ve kentsel mekanla ilişkisi açısından yenilikçi bir rol üstleniyor.

Mimari Tasarım: OPENBOOK Architecture

Tamamlanma Tarihi: 2018

Toplam İnşaat Alanı: 6800 m²

Proje Yeri: Portekiz

Fotoğraflar: José Camposü

BUTARO HASTANESİ

MASS Design Group tasarımı Butaro Hastanesi, Rwanda’nın diğer bölgelere kıyasla zayıf sağlık göstergelerine sahip ve en yoksul bölgesi olan Burera’da bulunuyor. Burera’da işleyen aktif bir hastane olmaması nedeniyle, yapıya ihtiyaç olarak yaklaşılmış. MASS Design Group, bu koşulları tersine çevirmeye yardımcı olacak birinci sınıf bir tesisin planlanmasına ve tasarlanmasına yardımcı olmak üzere PIH (Sağlık Bakanlığı ve Partners in Health) tarafından çağrılmış. Hastanenin tasarımında, toplumsal istihdam, eğitim ve güçlendirme inşaat sürecini yöneten daha bütünsel bir mimari model oluşturmuş.

Butaro Hastanesi, enfeksiyon riskini en aza indirmek için tasarlanan pek çok yenilikçi özellik içeriyor. İç koridorların ortadan kaldırılması ve geniş yarıçaplı fanların ve panjurlu pencerelerin yerleştirilmesi, bulaş riskini azaltmada etkin rolü olan hava sirkülasyonunu sağlamış. Temizlenmesi kolay, dayanıklı bir zemin malzemesinin kesintisiz olarak kaplamada kullanılmasıyla hastane enfeksiyonlara karşı oldukça dirençli hale getirilmiş. Hastanenin en önemli özelliklerinden olan duvarların örülmesinde yerel zanaatkarlarla çalışılmış ve projenin tüm aşamalarında yerel yöntemler kullanılmış. Hastanede kullanılan volkanik taşın eşsiz dokusunu ortaya çıkarmak amacıyla daha az harç kullanılmış ve koyu gri gözenekli duvarlarda neredeyse kesintisiz bir genişlik yaratılmış.

Mimari Tasarım: MASS Design Group

Tamamlanma Tarihi: 2011

Toplam İnşaat Alanı: 6040 m²

Proje Yeri: Rwanda

Fotoğraflar: Iwan Baan

CHERRY HASTANESİ

Perkins + Will tasarımı Cherry Hastanesi bir psikiyatri kliniği olarak tasarlanmış. Kuzeydoğu Carolina’da bulunan hastane güvenlik ve tedavi anlamında ülke genelinde saygınlık kazanmış bir davranışsal sağlık tesisi. Perkins + Will, Cherry Hastanesi’nin tasarımını; malzeme, ölçek, gün ışığı ve mekansal koşulların modülasyonu yoluyla programatik bileşenler arasındaki geçişleri vurgulayarak ele almış. Bu yaklaşımla, bölgede gözlemlenebilen yerel simgelere ve dokulara benzer bir biçimsel kompozisyon ortaya çıkarılmış. Yapıda; çelik, taş ve beton malzemelerinin kullanılması biçimsel strateji ve hastane sakinlerinin kültürüne daha fazla kök salmanın bir yolu olmuş. Sağlık kompleksinin peyzajı, bina içinde hastalar ve ziyaretçiler için bir yer duygusu sağlayarak yol bulmaya yardımcı oluyor. Ev, iş ve toplum kavramlarını destekleyen ortamlar sağlanarak hastaların günlük yaşam rutinine geri dönüşlerinin hızlandırılması amaçlanıyor.

Mimari Tasarım: Perkins + Will

Tamamlanma Tarihi: 2016

Toplam İnşaat Alanı: 37439 m²

Proje Yeri: Amerika Birleşik Devleti

Fotoğraflar: Mark Herboth

BİLGİ ÇALIŞMALARI VE HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ

Kanada’da bulunan Bilgi ve Medya Çalışmaları Fakültesi ve Hemşirelik Binası, architects Tillmann Ruth Robinson tarafından tasarlanmış. Akademik bina, öğrenim ve araştırmanın yoğun olduğu, esnek eğitim alanlarına, öğrenme laboratuvarlarına, klinik eğitim ve bilgisayar laboratuvarlarına, çalışma stüdyolarına ve bilim tesislerine ev sahipliği yapıyor.

Yapının üç katlı güney kanadında bulunan Hemşirelik Okulu ve Sağlık Bilimleri Binası birbirine bitişik olacak şekilde tasarlanmış. Hemşirelik Okuluna özel giriş, kapalı bir portiko ile tanımlanmış ve bitişikteki bina ile bağlantı kuracak şekilde konumlandırılmış. Kanadın genişliği sokak manzarası boyunca kampüs ölçeğiyle tutarlı bir kütlesel ritim oluşturuyor. Taş ve cam birleşiminden oluşan sağlık akademisi, geometrik ve kütlesel formuyla inşa edildiği bölge için oldukça ilgi çeken bir yapı olmuş.

Mimari Tasarım: ATRR (architects Tillmann Ruth Robinson)

Tamamlanma Tarihi: 2016

Toplam İnşaat Alanı: 12.635 m²

Proje Yeri: Kanada

Fotoğraflar: Lisa Logan, Scott Webb, Jessica Ginzel

SORA NO MORI SAĞLIK MERKEZİ

Tezuka Architect’in Japonya’da tasarladığı “Sora no Mori”, alanında başarılı sağlık personellerinin hizmet verdiği bir tıbbi tesis. Proje, bölgede kaybolan ormanı yeniden canlandırma ve doğayla iç içe yaşamaya yönelik bir ortam yaratma girişimi olduğundan yapı, doğanın iç mekandan görülebileceği derin saçaklara ve geniş koridorlara sahip. Sağlık pavyonu, Okinawa’nın kireçtaşıyla tasarlanan yolun sonunda yer alıyor. Muayene odası, hastaların konsültasyon alması için geniş bir yaşam alanı olarak tasarlanmış.

Sora no Mori’de farklı ahşap türleri, doğal bir doku elde etmek amacıyla iç ve dış kaplamalarda özenle seçilmiş. Tasarımın merkezinde yer alan penceresiz kısım kireçtaşı ile çevrili Shuri Kalesi’nin temellerini referans alarak tasarlanmış. Sora no Mori, geçmişten öğrenirken, son teknolojiyi de içeren “nostaljik bir gelecek” olarak tanımlanıyor.

Mimari Tasarım: Tezuka Architects

Tamamlanma Tarihi: 2014

Toplam İnşaat Alanı: 2996 m²

Proje Yeri: Japonya

Fotoğraflar: Katsuhisa Kida, FOTOTECA

VIVEDA SAĞLIK VE YENİLENME MERKEZİ

A for Architecture tasarımı Viveda Sağlık ve Yenilenme Merkezi, sıra dağlar, nehirler, tarım arazileri, ormanlık ve otlak bölgelerden oluşan bir mozaik arasında yer alıyor. Özellikle yazları sıcak ve kurak bir iklime sahip olmakla birlikte kışları muson yağmurlarıyla geçen bölgede projenin ilk amacı, iklime yanıt veren mekanlar tasarlamak olmuş. Maksimum doğal ışık ve havalandırmaya izin veren mekanlar yazları duvarlarla gölge oluşturacak şekilde tasarlanmış. Yapı, bulunduğu bölge ve çevresindeki yerleşimlerin yçeşitli inşa uygulamalarını anlamak ve birleştirmeyi kendine amaç edinmiş. Bu kapsamda proje üç malzeme ile tasarlanmış; bazalt taşı, ahşap çerçeve ve kiremit çatı. Yapı, şehir merkezine uzak bir konumda olduğu için, yerel malzemelerle çalışma konusunda tecrübeli zanaatkarlarla işbirliği yapılmış. Projede beton ve çelik kullanımı asgari düzeyde tutulmuş, onun yerine tercih edilen doğal malzemeler yerel olarak tedarik edilmiş ve böylece enerji tüketimi de minimuma indirilmiş. Yapıda, bölgede bol miktarda bulunan bazalt taşı, taş ustaları yontularak yapıda uygulanmış. Projenin büyük bir kısmının bazalt taşından tasarlanması, binaya yekpare bir karakter katmış. Binaların monolitik karakteri manzara, gökyüzü ve mekanlar arasında sürekli bir kontrastın çerçevelenmesine yardımcı oluyor.

Mimari Tasarım: A for Architecture

Tamamlanma Tarihi: 2019

Toplam İnşaat Alanı: 3900 m²

Proje Yeri: Hindistan

Fotoğraflar: Hemant Patil

BELEDİYE SAĞLIK KLİNİĞİ

Studiolada tasarımı Belediye Sağlık Kliniği, 1980’lerde inşa edilmiş bir konut alanı arasında düzensiz bir çevrede yer alıyor. Tasarımın hedefi, doğal güneş ışığından en iyi şekilde yararlanmak ve yapının dışındaki yaya sirkülasyonuna doğrudan bakan cephelerde mahremiyetin sağlanması olmuş. Tasarımda doğal malzemelere öncelik tanınmış. Ahşap kaplama dış cepheyi tamamen sararken, taşla iç mekanlarda binanın işlevine uygun olarak güven verici bir dinginlik sunulmuş. Biyoiklimsel mimari ilkelere göre tasarlanan yapıda çatı ve cepheler güneyden gelen güneş ışınlarını doğrudan yakalıyor, bu sayede doğal ısı ve güneş ışığından en iyi şekilde yararlanılıyor. Yaz aylarında aşırı ısınma riskini önlemek için cephede tasarlanan cam şeritler yüksek güneş ışınlarını engelliyor ancak kış ışınlarının içeri girmesine izin veren kaplama ile korunuyor. Yapının tasarımı, sürdürülebilirlik kaygıları güderken doğal malzemelerin avantajını da değerlendiriyor.