Doğal unsurlara, yerel mimariye ve geleneksel inşa yöntemlerine saygı gösterirken manzarayla bütünleşen Xerolithi Evi tasarımının odak noktası, dağınık yabani çalılar ve dev kayalıklarla süslenmiş çakıllı yamaçlardan oluşan bağlama uyum sağlamak olmuş. Uzun zaman önce arazi ekimi amacıyla örülmüş, yerelde “xerolithies” olarak adlandırılan kısa taş istinat duvarları mevcut arsadaki en dikkat çekici unsur olarak tasarım sürecine dahil edilmiş. Genellikle yüksekliği bir metreyi geçmeyen bu duvarlar, eğime paralel düz şeritler oluşturuyor ve yamacın tüm yüzeyi boyunca uzanıyor. Yunan Adaları denilince akla yığılmış beyaz kutular gelse de tasarımda mimarlar, evin ana cephelerini kserolitler olarak hayal ederek, alçaktan başlayan ve yavaş yavaş yükselen duvarlar sayesinde bu morfolojik önyargıya meydan okumuş. Duvarlar aralarında boşluklar oluşturarak, birbirinden bağımsız ve eğime göre yaklaşıp uzaklaşan yapılar haline getirilmiş. Bunu sağlamak için evin tüm programları sırayla yerleştirilmiş ve böylece yapı uzun ve dar bir forma kavuşturulmuş. Yapının ön ve arka cephesinde geleneksel yöntemlerle, derz harcı kullanılmadan inşa edilen duvarlar, birbirinden bağımsız ve eğime göre yer yer yaklaşıp uzaklaşarak yaşam alanlarına yer açmış. Duvarlar, güçlü ada rüzgarlarından ilhamla, savrulmuş parçalar olarak konumlandırılmış. “Xerolithia” referansı doğrultusunda, evin çatısı, doğal manzarayı taklit eden toprak ve bitki örtüsü ile kaplanmış. Bu sayede, ev neredeyse görünmez kılınmış.
Mimari Tasarım: Sinas Architects
Tamamlanma Tarihi: 2019
Alan: 245 m²
Yer: Serifos Islands, Greece
Fotoğraflar: Yannis Kontos, Iliana Kerestetzi
Doğal Taş: Xerolithi Taşı
Mahal: Bahçe ve Yapı Duvarları