Yarışma şartnamesinin jüri değerlendirmesi bölümünde, “devlet ile kentli arasındaki ilişkinin gereksiz sınırlamalardan kurtularak gündelik yaşamın parçası haline gelmesi” ve “önerilecek projelerin eylemsel bağlamda çevreye açık kentsel mekân olarak ele alınması… beklenmektedir,” ifadeleriyle ortaya konan işverenin beklentileri, tasarım kriterlerinin belirleyicisi olmuş.
İşverenin bu çağdaş yaklaşımı doğrultusunda saydamlığı ve çevre düzenlemesi ile insanları içine çeken, birimlere ulaşımın kolay olduğu, aydınlık ve geniş iç oylumlar sunan yenilikçi bir kamu yapısı tasarlanmış.
Genelde az katlı konutlarla çevrili olan arsada yer alan yapının, kamusal işlevine ve çok daha büyük boyutuna karşın ezici bir ölçekte öne çıkması istenmemiş. Ayrıca yapı içi dolaşımın ve birimlere erişimin az katlı bir tasarım ile daha etkin çözüleceği düşünülmüş.İhtiyaç programının olabildiğince az katta ve arsada var olan yetişmiş ağaçların etkilemeyeceği şekilde bir yerleşim çözümü düşünülmüş.
Yapının izi, arsada boylu boyunca uzanarak araziyi ikiye bölüyor. Ana yola dönük kuzey bölümünde kamuya açık park ve meydan alanları, güneyde kalan bölümde ise mevcut ağaçlar arasında çözülen açık otopark alanı düzenlenmiş.
Yapının zeminden çıkarak yürünebilen eğimde bir yeşil çatı ile örtülmesi sayesinde arsanın bütünüyle kamusal bir park olarak kullanılabilmesi sağlanmış. Çatı eğiminin yönü sayesinde yapının üzerine çıkıldıkça doğu yönünde uzanan kent ve çevresi panoramik olarak algılanabiliyor.
Ilıman Akdeniz ikliminde doğal havalandırmadan olabildiğince yararlanabilmek adına çalışma alanları kuzey ile güney cepheleri boyunca en çoğu 8 metreyi bulan derinlikte yan yana sıralanmış ve aralarında 10 metre genişliğinde bir galeri boşluğu oluşturulmuş.
8 metreyi bulan derinlikte yan yana sıralanmış ve aralarında 10 metre genişliğinde bir galeri boşluğu oluşturulmuş.
Zemin katta galeri boşluğu altında uzanan geniş dolaşım koridoru ile birçok noktadan girilebilen bir “iç sokak” yaratılmış. Bu iç sokak boyunca oluşturulan cam cephe ile iç-dış bütünlüğü sağlanmış.
Arsadaki mevcut su kulesinin çelik bileşenler ile güçlendirilerek bir manzara terasına ve aynı zamanda kente geliş yolu üzerinde bir nirengi noktasına dönüştürülmesi önerilmiş.
Açık ve kapalı otopark girişleri arsanın doğu köşesinden verilmiş, arsanın kalanı, protokol araçları dışında, araç trafiğinden yalıtılarak bütünüyle yaya kullanımına açılmış.
Üzerinde başka katların yer alması taşıyıcı sistem adına yeğlenmeyen konferans salonu ve il genel meclisi salonu arsanın doğu ucunda planlanırken diğer mahaller batıya doğru yükselen kütle içinde çözülmüş.
Kat planları, ileride gerekebilecek mekân değişikliklerine olanak verecek esneklikte tasarlanmış. Yangın merdivenleri ve servis çekirdekleri gibi alanlar dışında tüm birimler yeniden düzenlemeye olanak verecek yalıtımlı bölme duvarlar ile ayrılıyor.
Yükseltilen bölümün altında, “V” biçimli çelik kolonlar arasında oluşturulan yarı açık alan ve buradan geçilen avlu ile aynı zamanda yörenin kemerli dar sokaklardan girilen avlulu geleneksel yapılarına simgesel bir gönderme yapılmış.
Galeri boşluğu boyunca planlanan koridorlar, açık merdivenler, köprüler ve saydam panoramik asansörler ile yapı içinde dolaşırken tüm iç mekânın algılanabilmesi amaçlanmış. Oluşturulan aydınlık ve geniş dolaşım alanlarının birimler arasındaki iletişimi güçlendireceği, buraların kullanıcılar için “gayri resmi” toplanma alanlarına dönüşeceği öngörülmüş.
Hakim rüzgâra dik uzanan cephelerden en uygun derinlikteki çalışma alanlarına girecek taze hava ısınarak galeri boşluğunda yükselecek ve ışıklıktaki kapaklardan dışarı atılıyor. İnsanların hareket halinde olacağı dolaşım alanlarının ısıl konfor şartlarını doğal havalandırma ile sağlayacağı, yapay havalandırmanın ise yalnızca kapalı mahaller ile sınırlandırılarak yapının ısıtma-soğutma yükünün büyük ölçüde azaltılacağı öngörülmüş.
Düşük tutulan ofis derinliği ve saydam galeri boşluğu ile tüm çalışılan iç mekânların doğal olarak aydınlanması sağlanmış. Genelde geç saatlere dek çalışılmayacak olan bir kamu yapısında böylelikle aydınlatma için harcanacak enerjinin de en aza indirgenmesi amaçlanmış.
Galeri boşluğu üzerindeki yaklaşık 1.350 m² alanlı ışıklıkta, üzerindeki hücreler ile elektrik üreten ve aynı anda gölgeleme sağlayan fotovoltaik cam kullanılmış. Kapalı alanlar ise yeşil çatı ile örtülecek, böylece peyzaj yapı üzerinde sürdürülürken toprak ve bitki katmanlarının üstün ısı/ses yalıtımı ve yağmur suyunu emme özelliklerinden yararlanılıyor. Yeşil çatının yerel/göçmen kuşlar için de bir yaşam alanı oluşturacağı öngörülmüş.
İpucunu yerel mimaride avlularda kullanılan serinletici su öğesinden alan sığ havuzlar ile cephenin ve gökyüzünün su yüzeyinde yansıtılması amaçlanmış.
Güney cephesinde tüm cam yüzeyler önünde metal güneş kırıcı profiller kullanılırken kuzey cephesinde ise bunlara gerek görülmemiş.
Çevre düzenlemesinde yerel veya yerel iklime uyumlu, en az bakım ve sulama gerektirecek bitki örtüsü kullanılması planlanmış. Yeşil alanlara ek olarak belli alanlar delikli zemin kaplama malzemeleri ile döşenerek yağmur suyunun olabildiğince toprağa karışması sağlanıyor.
Arsadaki mevcut su kulesinin çelik bileşenler ile güçlendirilerek merdivenlerle çıkılan bir manzara terasına ve aynı zamanda kente geliş yolu üzerinde bir nirengi noktasına dönüştürülmesi önerilmiş.
KÜNYE
İşveren: Hatay İl Özel İdaresi
Projenin Yeri: Hatay, Türkiye
Toplam Alan: 20.956 m²
Proje Ofisleri: Mimari Tasarım ve Manço Mimarlık
Mimari Tasarım: Aytaç Manço, Ali Manço ve Zühtü Usta
Tasarım Ekibi: Ali Manço, Zühtü Usta, Pavel Lejdar and Büşra Köroğlu
Proje Tarihi: 2011
Selin Biçer Mimar / Architect