Vodafone Arena proje çalışmalarına BJK İnönü Stadyumu’nun taşıdığı ve ifade ettiği tüm değerleri ve önemi göz önünde bulundurularak, günün ve öngörebildiğimiz geleceğin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek, ülkemizin evsahipliğini yaptığı dünya çapında spor organizasyonlarına ülkemiz adına uzun yıllar hizmet edebilecek modern bir stadyum yapılması düşüncesi ile başlanılmıştır.
Stadyum bulunduğu konum itibari ile İstanbul siluetinde çok önemli bir noktada yer almaktadır. Buradan hareketle, öncelikle şehrin kültürel sürekliliğinin korunması ve bununla birlikte mevcut değerlerin ortaya çıkarılması amaçlanarak kent ve kentlinin hafızasında yer etmiş ve yapının en önemli mimari karakterini oluşturan deniz cephesinde bulunan iki yüksek kule ve bu iki kule arasında yine bir kısmı taş ile kaplı olan cephe projede korunmuştur.
Yenilenen tribün yapısı geriye çekilerek, tarihi iki kule ve tarihi duvar ön plana çıkarılmıştır. Tarihi duvar ve yenilenen tribün arasında kalan alanda spor müzesi ve müze terasında kafeterya yapılarak kentin ve kentlinin belleğinde yer edinmiş olan tarihi duvar kentli ile buluşturulmuştur.
Yenilenen tribün yapısını bir tül gibi saran rasyonel kolonlar Bjk İnönü Stadyumu’nun özgün taşıyıcı sistemi ritminden ve malzemesinden esinlenerek yorumlanmıştır. Böylece yapıların geçmişten geleceğe uzanan yaşayan nesneler olduğunu ortaya çıkarmak ve yaşayan yapıların günün koşullarına göre varlıklarını devam ettirirken,bu değişimin eskiyi silmeye çalışmayan aksine onun önem ve değerini yeni değerler katarak daha ileriye taşımak isteyen bir sürdürülebilir gelişimin önemli parçaları olduğu ifadesi öne çıkarılmaya çalışılmıştır.
Kentsel belleğin önemi göz önünde bulundurularak stadyum tribünleri, deniz cephesine doğru eritilerek kotu düşürülmüş ve tarihi kule ile duvar boyunca azalarak devam ettirilmiştir. Böylece güney tribününde bulunan seyirciler spor karşılaşması izlerken aynı zamanda aksında saat kulesi olan bir İstanbul manzarasıyla baş başa kalabileceklerdir.
Stadyum çatı örtüsü asma germe sistem kullanılarak, kablo ve memran yarı saydam strüktürle çözümlenmiş, böylece tarihi doku içerisinde eritilerek etkisi yok edilmeye çalışılmıştır. Bu çözüm ile çatı, +41.50 kotunda bulunan mevcut yeni açık tribün üst örtüsünden alçakta +34.00 kotunda bitirilmiştir.
Öneri stadyum projesi UEFA 2016 kriterlerine uygun olarak sahip olduğu 38.000 kişi kapasitesinin gerekliliklerini yerine getirecek şekilde planlanmıştır. Bu gereklilikler, sporcuların hazırlık, antrenman ve spor karşılaşmaları sırasında gereksinim duydukları konforları, basın mensuplarının gerek tribün ve stadyum içinde gerekse stadyum dışında yayın yapabilmek için ihtiyaç duydukları koşulları, seyircilerin güvenli bir şekilde stadyuma girip güvenli bir şekilde stadyumdan çıkabilmelerini sağlayacak sirkülasyon örüntülerini ve stadyum içinde ihtiyaç duydukları wc, kafe gibi mekanların yeterli sayıda mevcut olmasını, seyircilerin görüş açılarının birbirlerini etkilemeyecek şekilde organize edilmesini kapsamaktadır.
Yapı genel kütle olarak elips formundan yola çıkılarak çözülmüştür. Bu form 1939 yılında tasarlanan İnönü Stadyumu projesinin tekrarı niteliğinde olup, 3. boyuta taşındığında kompakt bir kütleye dönüşerek, abartıdan ve gösterişten uzak kalmaya çalışılmıştır. 1939 yılında tasarlanan eliptik form daha önce de değinildiği gibi her iki aks yönünde mükemmel simetriyi hedeflemiş ancak, daha 1964 yıllında eklenen Yeni Açık Tribünün orijinal projede olmayan üst kademesinin eklenmesi bunu zedelemiştir. Önerilen projede seçilen benzer form yine aynı mükemmel simetri fikrini tekrar etmekte, mevcut yapının korunan cephesindeki iki kule arasında kalan tribünün yayı devam ettirildiğinde yapıya ana şeklini veren eliptik forma ulaşılmaktadır. Heval Zeliha Yüksel Mimar / Architect